4 Nisan 2008 Cuma

CAHİT ARF(1910-1997)

Cahit Arf (1910-1997)


Ülkemizde matematiğin simgesi haline gelen Cahit ARF 1910
yılında Selanik’te doğdu. 1932 yılında Galatasaray Lisesi’nde
matematik öğretmenliği, 1933 yılında İstanbul Üniversitesi
Fen Fakültesi’nde profesör yardımcısı (Doçent adayı )
olmuştur. Doktorasını 1938 yılında Almanya’da Göttingen
Üniversitesi’nde tamamladı. Daha sonra İstanbul Üniver-
sitesi’ne dönen ARF, 1943 de profesör, 1955’de Ordinaryus
Profesör oldu. 1964-1965 yılları arasında Fransa’da bulunan
Princiton’daki Yüksek Araştırma Enstitüsü’nde konuk
öğretim üyesi olarak görev yaptı.
1938 yılından beri Cahit ARF cebir, sayılar teorisi, elastisite
teorisi, analiz, geometri ve mühendislik matematiği gibi çok
çeşitli alanlarda yaptığı çalışmalarla matematiğe temel
katkılarda bulunmuş, yapısal ve kalıcı sonuçlar elde etmişti.
Bütün Türk matematikçilerine dolaylı veya dolaysız bir
şekilde esin kaynağı olmuş, yaptığı uyarılar ve verdiği fikirlerle
çevresindeki tüm matematikçilerin ufuklarını genişletmiş ve
çalışmalarını yeni bir bakış açısıyla yönlendirmelerini
sağlamıştır. Cahit ARF’ ın ilk çalışması, 1939 yılında
Almanya’nın ünlü bir matematik dergisi olan Crelle Journal
Dergisi’nde yayınlanmıştır.
Cahit ARF çözülebilen cebirsel denklemlerin bir listesini
yapmak amacıyla Göttingen’de ünlü matematikçi Hasse’nin
doktora öğrencisi oldu. Hasse’nin önerisiyle özel haller
problemini çözdü. Cahit ARF bu çalışmasıyla sayılar
teorisinde çok özel bir yeri olan lokal cisimlerde dallanma
teorisine çok önemli yapısal bir katkıda bulunmuştur.
Burada bulduğu sonuçlardan bir bölümü dünya matematik
literatüründe “Hasse-Arf Teoremi” olarak geçmektedir.
Bundan sonra uğraştığı problem, matematikte “kuadratik
formlar” olarak bilinen konudadır. Uzayda konisel yüzey
denklemleri buna basit bir örnek olarak gösterilebilir. Bu
konudaki temel problem, kuadratik formların bir takım
invaryantlar, yani değişmezler yardımıyla sınıflandırıl-
masıdır. Bu sınıflandırma Witt adında ünlü bir Alman
matematikçi tarafından karekteristiği ikiden farklı olan
cisimler için 1937 de yapılmıştır. Karekteristik iki olunca
problem çok daha zorlaşıyor ve Witt’in yöntemi
uygulanamıyordu. Cahit ARF bu problemle uğraştı ve
karekteristiği iki olan cisimler üzerindeki kuadratik
formları çok iyi bir biçimde sınıflandırdı. Bunların
invaryantlarını, yani değişmezlerini inşa etti. Bu
invaryantlar dünya literatüründe “Arf İnvaryantları”
olarak geçmektedir. Bu çalışması 1944 yılında Crelle
Dergisi’nde yayınlandı ve Cahit ARF ‘ı dünyaya tanıttı.
1945’lere gelindiğinde düzlem bir eğrinin herhangi bir
kolundaki çok kat noktaların çok katlılıklarının yalnız
aritmetiğe ait bir yöntemile nasıl hesaplanacağı iyi
bilinmekteydi. Düzlem halde algoritmanınbaşladığı
sayılar eğri kolunun parametreli denklemlerinden
bilinenbir kanuna göre elde ediliyordu. Genel
durumda ise böyle bir sonuç henüz bulunamamıştı. Bu
sıralarda İstanbul’da Patrick Du Val adında bir
İngiliz matematikçi bulunuyordu. Du Val genel halde
algoritmanın başladığı sayılara “karakter” adını vermiş
ve eğrinin tüm geometrik özellikleri bilindiği zaman
bu karakterlerin nasıl bulunacağını göstermişti. Bunun
tersi de doğruydu. Bu karakter bilinirse, eğrinin çok katlılık
dizisi, yani geometrik özellikleri de bulunabiliyordu. Burada
açık kalan problem ise bir eğrinin denklemleri verildiğinde
karakterlerini bulabilmek idi. Cevap düzlem eğriler için
bilinmekte, ama yüksek boyutlu uzaylarda bulunan tekil
eğriler için bilinmemekte idi. Ayrıca, yüksek boyutlu bir
uzayda tanımlanmış bir tekil eğrinin çok katlılık
özelliklerini, yani geometrik özelliklerini bozmadan
en düşük kaç boyutlu uzaya sokulabileceği de bu problemle
beraber düşünülen bir soru idi. Bu çeşit sorular matematiksel
bakış açısının temel problemi olan sınıflandırma
probleminin eğrilere uygulanması bakımından son derece
önemli ve zor . Cahit ARF bu problemi 1945’de tamamı
ile çözmüş ve tek boyutlu tekil cebirsel kolların
sınıflandırılması problemini kapatmıştır. Bu sonucun
zorluğu hakkında fikir elde edebilmek için düzgün
varyetelerin sınıflandırılması probleminin bugüne kadar
1,2 ve kısmen 3 boyutlu varyeteler için çözüldüğünü
tekilliklerinin sınıflandırılması probleminin
ise 1 boyutlu varyeteler, eğriler için Cahit ARF tarafından
çözüldüğünü göz önüne almak gerekir. Cahit ARF bu problemi
çözerken önemini gözlediği ve problemin çözümünde en
önemli rolü oynadığını fark ettiğini bazı halkalara
“karekteristik halka” adını vermiş ve daha sonra gelen
yabancı araştırmacılar bu halkalara “Arf Halkaları” ve
bunların kapanışlarına “Arf Kapanışları” adını
vermişlerdir. Cahit ARF’ın bu çalışması 1949 ‘da Proceedings
of London Matematical Society dergisinde yayınlanmıştır.
Cahit ARF’ın 1940’lı yıllarda yaptığı bu çalışmaların
günümüzde hala kullanılıyor olması, onun kalıcılığını
ispatlamıştır. Cahit ARF’ı ilk tanıyan bir kişi onun sadece
matematiğe ilgi duyan bir insan olduğu izlenimini
edinebilirdi. Cahit ARF için, matematik her şeyin üzerinde
ve ötesindeydi. Ancak, onu TÜBİTAK’ın kurulmasında ve
gelişmesinde gösterdiği çabayı ve özeni bilenler Cahit
ARF’ın öyle içine kapanık, matematikle uğraşan, dış dünya
ile ilgilenmeyen bir kişi olmadığını bilirler. Mühendisliğin
günlük hayattan doğan problemlerine her zaman ilgi
gösterirdi. Ama, bu probleme mutlaka matematiksel bir
model bulmaya çalışırdı. Hele bir de pratikten gelen
problemi matematik olarak çözüme kavuşursa
pek keyiflenirdi. Mustafa İNAN’la böyle bir işbirliği yapmış ve
İNAN’ın köprülerde gözlemleyip, araştırdığı bir sorunun
matematiksel kesin çözümünü vermiştir. Bu çalışmaları
Cahit ARF’a İnönü Ödülü’nü kazandırmıştır.Üniversitede
rektörlük, dekanlık gibi idari görevler almaktan kaçınmıştır.
Araştırmacıların bu gibi görevlerden uzak durmaları gerektiği
görüşündeydi. Ama uzun yıllar TÜBİTAK Bilim Kurulu Başkan-
lığı’nı da özveriyle yürütmüştür. Ortadoğu Teknik
Üniversitesi’nde bulunduğu yıllarda yeni ve farklı bir
üniversite modelinin ve kültürünün ortaya çıkması için
çaba göstermiştir. Akademik dünyanın yapay hiyerarşik
ayrımlarıyla alay etmiştir. Genç öğretim üyeleri ve
öğrencilerle çok güzel, yararlı ve keyifli diyalog
içindeydi. Her zaman üniversite içi çekişmelerden ve
politikadan özenle uzak durduğu halde, ODTÜ sistemi
tehlikeye düştüğünde duyarlı ve sorumlu bir bilim
adamı olarak kendini bir mücadelenin içine atmaktan
çekinmemiştir. Bu onurlu mücadele de bile matematiğin
aksiyomatik yaklaşımını kimseye farkettirmeden
kullanmıştır.Cahit ARF 1948’de İnönü Ödülü,
1974’de TÜBİTAK Bilim Ödülü, 1980’de İTÜ ve KATÜ Onur
Doktorası, 1981’de de ODTÜ Onur Doktorası’nı aldı.
Genç yaşta Mainz Akademisi Muhabir Üyeliğine seçildi ve
Türkiye Bilimler Akademisi Onur Üyesi oldu.
Cahit ARF matematikte kalıcı izler bırakarak 26 Aralık
1997 de aramızdan ayrılmıştır. Türkiye’de ve dünyada
her zaman hatırlanacaktır.

Hiç yorum yok: