3 Mayıs 2008 Cumartesi

ALİ KUŞÇU

Türk-İslam Dünyası astronomi ve matematik alimleri arasında,
ortaya koyduğu eserleriyle haklı bir şöhrete sahip Ali Kuşçu,
Osmanlı Türklerinde, astronominin önde gelen bilgini sayılır.
"Batı ve Doğu Bilim dünyası onu 15. yüzyılda yetişen müstesna
bir alim olarak tanır." Öyle ki; müsteşrik W .Barlhold, Ali Kuşcu'yu
"On Beşinci Yüzyıl Batlamyos'u" olarak adlandırmıştır. Babası,
Uluğ Bey'in kuşcu başısı (doğancıbaşı) idi. Kuşçu soyadı
babasından gelmektedir. Asıl adı Ali Bin Muhammet'tir. Doğum
yeri Maveraünnehir bölgesi olduğu ileri sürülmüşse de, adı
geçen bölgenin hangi şehrinde ve hangi yılda doğduğu kesinlikle
bilinmektedir.
Ancak doğum şehri Semerkant, doğum yılının ise 15. yüzyılın
ilk dörtte biri içerisinde olduğu kabul edilmektedir. 16 Aralık
1474 (h. 7 Şaban 879) tarihinde İstanbul'da ölmüş olup, mezarı
Eyüp Sultan Türbesi hareminde bulunmaktadır. Ölüm tarihi;
torunu meşhur astronom Mirim Çelebi'nin (ölümü, Edirne 1525)
Fransça yazdığı bir eserin incelenmesi sonucu anlaşılmıştır.
Mezar yerinin 1819 yılına kadar belirli olduğu ve hüsnü
muhafazasının yapıldığı; ancak 1819 yılından sonra, Ali Kuşcu'ya
ait mezarın yerine, zamanının nüfuzlu bir devlet adamının mezar
taşının konmuş olduğu anlaşılmaktadır. Uluğ Bey'in Horasan ve
Maveraünnehir hükümdarlığı sırasında, Semerkant'ta ilk ve dini
öğrenimini tamamlamıştır. Küçük yaşta iken astronomi ve
matematiğe geniş ilgi duymuştur.
Devrinin en büyük bilginlerinden; Uluğ Bey , Bursalı Kadızade
Rumi, Gıyaseddün Cemşid ve Mu'in al-Din el-Kaşi'den astronomi
ve matematik dersi almıştır. Önce,Uluğ Bey, tarafından 1421 yılında
kurulan Semerkant Rasathanesi ilk müdürü, Gıyaseddün
Cemşid'in, kısa süre sonra da Rasathanenin ikinci müdürü Kadızade
Rumi'nin ölümü üzerine, Uluğ Bey Rasathane-ye müdür olarak Ali
Kuşcu'yu görevlendirmiştir. Uluğ Bey Ziyc'inin tamamlanmasında
büyük emeği geçmiştir. Nasirüddün Tusi'nin Tecrid-ül Kelam
adlı eserine yazdığı şerh, bu konuda da gayret ve başarısının
en güzel delilini teşkil etmektedir. Ebu Said Han'a ithaf edilen
bu şerh, Ali Kuşcu'nun ilk şöhretinin duyulmasına neden
olmuştur. Kaynakların değerlendirilmesi sonucu anlaşılmaktadır
ki; Ali Kuşcu yalnız telih eseriyle değil, talim ve irşadıyle devrini
aşan bir bilgin olarak tanınmaktadır. Öyle ki; telif eserlerinin dışında,
torunu Mirim Çelebi, Hoca Sinan Paşa ve Molla Lütfi (Sarı Lütfi)
gibi astronomların da yetişmesine sebep olmuştur. Bu bilginlerle
beraber, Ali Kuşcu'yu eski astronominin en büyük bilginlerinden
birisi olarak belirtebiliriz.

Hiç yorum yok: